Rahimde yara yaktırma işlemi, tıbbi literatürde "kronik servisit" olarak bilinmektedir. Halk arasında ise bu rahatsızlık genellikle "rahim ağzı yarası" olarak adlandırılmaktadır. Rahimde yara yaktırma, jinekologlar tarafından yapılan bir işlemdir ve kadınların jinekolojik muayenelerinde sıkça karşılaşılan bir problemdir. Tıptaki bu rahatsızlığın diğer ismi "servikal erozyon" olarak ifade edilmektedir. Servisit kelimesinin Türkçe anlamı, rahimdeki iltihaplanmadır. Rahimdeki yara, rahim ağzını kaplayarak rahim kanalındaki endoservikal hücrelerinin dış alana doğru yayılması sonucu oluşur. Bu durum daha çok enfeksiyon ve yaralar şeklinde kendini göstermektedir. Rahimdeki yara, çeşitli mikrobik sebeplerle enfekte olabilir.

Rahim ağzı yarası, rahmin dışındaki görünümünün pembe renkten kırmızıya dönüşmesiyle kendini belli eder. Bu durum, rahmin iç kısmının dışarıya taşması olarak da tanımlanabilir. Rahimde yara yaktırma genellikle birçok kadının karşılaştığı bir durumdur ve bu rahatsızlığın en sık görülen sebepleri genelde belirgin değildir. Hiçbir sebep yokken bile ortaya çıkabilen bu yaralar, bazen HPV (genital siğil virüsü) gibi enfeksiyonlarla da ilişkili olabilir. Smear testi, rahim içi yaraların erken teşhisi ve serviks kanserinin taranmasında kullanılan bir test yöntemidir. Doğurganlık yaşını doldurmuş tüm kadınların en az yılda bir kez smear testi yaptırması önerilir. Rahim ağzından bir fırça yardımıyla alınan bir miktar salgı, iki cam arasına konularak patolojiye gönderilir ve bu patoloji sonucunda rahim ağzında herhangi bir rahatsızlık olup olmadığı anlaşılır.

Rahimde yara yaktırma işlemi, ülkemizde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu işlem, muayenehanelerde yapılabilen, lokal veya genel anestezi gerektirmeyen bir yöntemdir. Yara yaktırma işlemi genellikle basit bir müdahale olup, bazı hassas kadınlarda orta ve hafif şiddetinde kramplar oluşturabilir. Rahimde büyük yaralar ve şüpheli durumlarda, kolposkopi veya biyopsi ile rahim içerisinden küçük bir parça alınabilir. Rahimde yara bulunan kadınlarda genellikle kokusuz, renksiz ve bol miktarda akıntı görülebilir. Eğer rahimdeki yara büyükse, cinsel ilişki sırasında veya ara kanamalarda belirti verebilir. Ayrıca bu yaralar, spermlerin dölyatağına ulaşmasını engelleyerek kısırlığa yol açabilir. Elektrokoter isimli cihaz, rahim ağzı yarasına ışıma yöntemiyle ısı vererek bu işlemi ortalama 5 dakika içinde tamamlar. Yara yaktırma işleminden sonra yakılan kısmın 1-2 ay içerisinde iyileşerek yerini normal epitel dokuya bırakması beklenir. Bir diğer yara tedavi yöntemi ise nitrous oksit gazı kullanılarak yapılan yara dondurma işlemidir. Lazer tedavisi de büyük yaralar için kullanılan bir diğer yöntem olup, bu işlem ameliyathanelerde lokal anestezi altında gerçekleştirilir.

Rahimde yara yaktırma işlemi, muayenehanelerde yapılabilen ve genellikle düşük maliyetli bir yöntemdir. İşlem sonrasında hastaların bir süre denize ve havuza girmemeleri, en az bir ay boyunca cinsel ilişkiye girmemeleri önerilir. Tüm bu tedavi yöntemlerinin başarı oranı %80 ile %90 arasında değişmektedir. Rahim ağzındaki küçük yaralar ise genellikle herhangi bir işleme gerek duyulmadan kendiliğinden iyileşebilir.